Uygunsuz Gerçek Inspire article

Yazar: Al Gore Tercüme eden: Hikmet Geckil (İnönü Üniv., Biyoloji Bölümü, Malatya). Değerlendirme: Bernhard Haubold, Max Planck Institute for Evolutionary Biology, Ploen, Almanya.

Korku filmleri popüler ancak biraz önemsiz görülen bir film türünü oluştururlar. Son dönemlerin en korkunç ürünlerinden biri ise başyapımcısına sadece Nobel Barış Ödülünü kazandırmakla kalmayıp ona bir de Oscar Ödülü kazandırmıştır. Tüm etkili korku filmleri gibi Uygunsuz Gerçek de yavaş bir perdeden başlar; dekor, adeta olabildiğince sıradandır: politik bir figür ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore tarafından yapılan bir konuşma. O’nun saçları diken-diken eden mesajı ise geçen yılın favori psikopatlık klişesi de olan şu cümle: gelişmiş ülkelerin insanları hep birlikte Dünya’nın iklimini bozuyorlar. Fakat bu anlamlı film eğer bir merak uyandıracaksa, her şey ondaki esas mesajın verilmesine dayanır. Al Gore heyecan verici gizemlerin bir ustasıdır.

Harvard Üniversitesi’nden kendi profesörü olan Roger Revelle şimdilerde artık bir ikon olan ve zamanla atmosferik CO2 içeriğinin nasıl değiştiğini gösteren çıkıntılı eğriyi sınıfına gösterdiği resim ile başlayrak dinleyicilerine her şey burada başladı diye konuşmasına başlar. Bu eğri aynı zamanda, 1958’den itibaren CO2 ölçümlerini yapan Charles Keeling onuruna Keeling Eğrisi olarak da bilinir. O, kuzey yarım küresinde yazın bitkilerin CO2’yi bağlamakla meşgulken bu gazın atmosferdeki seviyesinin düştüğünü; kışın ise arttığını gösterdi. Buraya kadar her şey lise seviyesi biyolojisi ile uyum içinde.

Ancak, rahatsız edici durum bu gazın seviyesinin bir sonraki yıl yazında daha önceki yılın yazının seviyesine tam olarak düşmediğinin anlaşılması ile başladı. Artış oranı her ne kadar çok küçükse de, son 650,000 yılın atmosferik CO2 ve sıcaklığının oldukça ilişkili olaylar olduğunu gösteriyordu. Ve kırılma noktası daha sonra gelir: geçen 650,000 yıl baz alındığında, II. Dünya Savaşından sonra CO2 artışı oldukça hızlı gerçekleşmişti. Daha da endişe verici olanı ise günümüz atmosferik CO2’nin son 650 milenyumun en yüksek seviyesinde olması idi.

Bundan ne çıkar? Eğer biraz daha sıcak olursa, klimayı aç, buzdolabından bir bira al ve yeni bir kan dondurucu film kirala. Gore’un işaret ettiği gibi problem, küresel ısınmaya bağlı olarak kutuplardaki buzlar eridikçe daha az güneş ışığı polar buzullar tarafından yansıtılır ve bu da pozitif bir geri besleme döngüsü ile kutupları ısıtır. Bunun etkilerini çevremizde görmekteyiz: 1860 yılından beri en sıcak 21 yılın 20’si son çeyrek yüzyılda olmuştur. 2003’un yazındaki sıcaklık dalgası Avrupa’da binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Daha sıcak yazların hortumlarla ilişkili olduğu belirlendi. Gore slayt gösterisini 2005 yılında New Orleans’ı bir harabeye çeviren Katrina Kasırgasından kısa bir filmle noktalar.

Eski Başkan Yardımcısı bir bilim adamı olmayıp (o bir avukat), sunumu genel bir dinleyici kitlesini hedef alan ilgili konudaki bir yardım çalışmasıdır. Bunu söylerken, bir yer bilimleri uzmanı olmadığınız sürece, O’nun söylemlerinde yeni ve ilham verici bir şeyler bulacaksınız.

Aynı isimli kitabı olursanız bu daha da gerçekçi olacaktır. Ben filmi izledim ancak dikkatli tablo ve istatistiklerle bezenmiş kitabı okumanın daha faydalı olacağı kanısındayım. Bugün zengin olmak zengin fosil yakıtlarına sahip olmak demektir. Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya liderlerinin, Almanya’nın bundan önceki Şansölyesinin gaz ve petrol şirketleri ile yakın ilişkilerinin olması tesadüf değildir. G8 ülkelerindeki karbon tüketicilerinin verdikleri en zararlı etki en fakir ülkelerdeki çevresel değişimlerle ortaya çıkmaktadır. Yalnız bu gerçek bile bizim Gore’un uygunsuz gerçeği için ayağa kalkmamıza yeter de artar.

Detaylar

Kitap

Yayıncı: Bloomsbury Publishing

Yayın yılı: 2007

ISBN: 9780747590965

DVD

Yayıncı: Paramount Home Entertainment

Gösterime giriş: 2006


License

CC-BY-NC-ND

Download

Download this article as a PDF